
Sınırsız Medya Tüketimi: Geoblocking Reformu – FUEN Film ve Televizyon Endüstrisi ile Aynı Masada Yer Aldı
09.12.2021Bu durum bir çoğu için can sıkıcı bir şeydir: Seyahat esnasında (tabii, o anda bir pandemi hüküm sürmüyorsa) veya tüm Avrupa'nın çevrimiçi mağazalarında sınır tanımaksızın dolaşabildiğinizi hissettiğiniz zaman, film veya televizyon sunumlarına erişmek teşebbüsünde bulunursanız, ekseriyetle ya ''ulaşıma kapalı'' sözcüğüyle ifade edilen devletler arası bariyerlere toslarsınız veya zaten bir seçenek imkanı da yoktur. İşte bunun arkasında Geoblocking şeklinde adlandırılan bir neden yatmaktadır: İnternetteki multi-medya içerikleri bu durumda sadece bölgesel anlamda, ve umumiyetle bir ülkenin sınırları dahilinde, ulaşıma açıktır. Her kim ki Danimarka'da yaşıyor ve medyatek programında Alman ''Tatort-Olay Yeri'' adlı diziyi izlemek istiyorsa, o halde sadece bom boş bir ekran bulur karşısında. Hatta, örneğin ''Netflix'' gibi ücret karşılığı platformlarda dahi sunum seçenekleri ülkeden ülkeye aşırı farklılıklar arzeder: Örneğin; Almanya'da oturan izleyicilerin AB—Çevrimiçi erişime açık filmlere ulaşma oranı % 43,1 düzeyindeyken, aynı durum Slovenya'da sadece % 0,3'e tekabül etmektedir.
Bu sistem teknik olarak, kadın ve erkek kullanımcıları aynen posta adresinde olduğu gibi herhangi bir ülke grubuna tasnif eden bir IP-Adresi üzerinden fonksiyonel olmaktadır. Şayet içeriklerin erişimine kapalı olan ''yanlış'' bir ülkeden arama yaparsanız, o halde bu blokaj hemen devreye girmektedir.
İşte bu durum çok dil konuşan tüm insanlar ve kendi ana dillerinin konuşulduğu diğer medya organlarından istifade eden başta ulusal azınlık ve dil toplulukları mensupları için problem arzetmektedir: Bu insanlar çoğu kez, bir diğer Avrupa ülkesinde çoğunluğun konuştuğu dili konuşmaktadırlar. Avrupa'da sınırlar sağa ve sola,öteye beriye kaymakla birlikte, dillerin çoğu olduğu gibi kalmakta ve bu nedenle bugün çoğunluğun ağırlıklı olarak konuşulduğu bir başka ülke dilini konuşan bir çok dil topluluğuna rastlanmaktadır. Avrupa'da milyonlarca insan, kendi ülkesinde tanınmış olmasına karşın bir azınlık dili olan ana diline haizdir. Bu konuda sayısız örneklerden sadece birini göstermek gerekirse; İtalya'ya ait olan Güney Tirol bölgesinde Almanca konuşan 500.000 bölge sakini yaşadığından bahsedebiliriz.
Ancak bu insanların bir ülke içersindeki nüfus sayısı tam teşekküllü kendi medya ortamlarını sağlamaya ekseriyetle çok yetersiz kaldığı için, kendi dillerinin konuşulduğu komşu ülkelerin medya organlarına muhtaçtırlar. Ulusal azınlık mensuplarının kendi dillerinin konuşulduğu komşu ülkelerdeki görsel işitsel medya içeriklerine ulaşamamaları sonucunda, kendi ana dillerini ve kültürlerini muhafaza etmeleri ve geliştirmeye devam etmeleri de zordur.
Devamını okuyun
Basın bildirileri
- Registration of teams is open for EUROPEADA 2024!
- Western Balkans delegation discusses with FUEN: How does diversity management succeed?
- German Bundestag celebrates 25 years of the European Charter for Regional or Minority Languages
- The FUEN Presidium and the Working Group of Slavic Minorities (AGSM) strongly condemn the racist postings in Carinthia/Koroška
- FUEN Presidium and Minority Council in constructive dialogue on further development of the minority organisation
- Minority SafePack Adlı Halk Girişimiyle İlgili Mahkeme Kararına İtiraz Edildi.
- Azınlıklar Monitörü, Estonya'daki Rus Azınlığın Zorla Asimile Edilme Olayını Sunuyor.
- FUEN, Üsküp'teki Batı Balkanlar-Bölgesel Konferansı'nda Çeşitlilik Yönetimine İlişkin Görüşlerini Sundu
- Minority SafePack: MSPI-Halk Komitesi Mahkemenin Kararına Karşı Yasal Yollara Başvuracak
- Avrupa Komisyonu İle Müzakereler: FUEN, Sınırsızca Yapılacak Film ve Televizyon İstifadesi İçin Çaba Göstermeye Davam Ediyor