FUEN'in 69.Yıllık Kongresi Açılışını Bolzano'da Yaptı

FUEN'in 69.Yıllık Kongresi  açılışını Perşembe günü öğleden sonra Bolzano'da Four Points by Sheraton Oteli'nde kutlama seremonisiyle resmen  yapmış oldu. Bu yılın ev sahipliğini ise;  Güney Tirol'deki (İtalya) Alman ve Ladin Azınlığı temsil eden Güney Tirol  Halk Partisi (SXP) üstlendi. 30'u aşkın Avrupa ülkesindeki yerli ulusal azınlık, ulus ve dilsel topluluklara mensup kadın ve erkek temsilciler Pazar gününe kadar azınlık politikasındaki güncel gelişmeler ve geleceğe matuf stratejiler hakkında müzakerelerde bulunacak.

Güney Tirol Valisi Arno Kompatscher,  ''Ladinia'' adlı Horn Trompet Dörtlüsü Müzik Grubu eşliğinde 200'den fazla kadın ve erkek katılımcıyı selamlayatak, Güney Tirol'ün azınlıkların korunmasında başarılı bir model olarak tanımladı. Adıgeçen, bu eyaletin uluslararası hukuka demir atmış ve İtalyan anayasası ile garanti altına alınmış olan  özerkliğinin, sadece Almanca ve Ladince konuşan topluluklar için  değil, bilakis tüm ahalinin lehine olan bir sistem yarattığını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etmiştir: ''Yerinde bir özerklik modeli sadece azınlıklar için değil, aynı zamanda her kes için işlev görür. Azınlıkları için  böyle bir koruma sistemine sahip olması İtalya için bir kazançtır.  Çeşitlilik esasen  Avrupa için de bir kazançtır. Yani ''Çeşitlilikte Birleşme'' söylemi,  Bolzano'dan Avrupa'daki tüm kadın ve erkek karar vericilere göndereceğimiz mesajımızdır ''.

FUEN Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Güney Tirol Eyalet Hükümeti Vali Yardımcısı ve Ladin  Eğitim, Kültür, Alt Yapı ve Hareketlilik  Eyalet Meclisi üyesi Daniel Alfreider de Güney Tirol delegelerini selamlayarak onlara hoşgeldiniz dedi. Bolzano'da tüm Avrupa'dan gelen kadın ve erkek dostlarla  FUEN Çatısı altında bir araya gelmesinin  kendisine büyük  bir  sevinç verdiğini söyleyerek – bunun  aynı zamanda ''azınlıklar arasında bir dayanışma ve bölgeler, kültürler ve diller arasında bir köprü inşa etmenin güçlü bir sembol'' mahiyeti arzettiğini sözlerine ekledi.

Adıgeçen, Almanca, İtalyanca ve Ladince konuşan insanların Güney Tirol'de barış içinde yaşama örneğini vurgulayarak, ''Çeşitliliğin Her Ülke İçin Bir Kazanç'' olduğuna işaret etti. Alfreider devamla şu vurguyla sözlerine son verdi: ''Azınlıkların korunma altına alınması, demokrasinin temel taşı ve karşılıklı saygının ön şartıdır. Hep birlikte, dillerin, kültürlerin ve dostluğun  Avrupasını inşa edeceğiz''.

FUEN Başkanı Lorant Vincze ise  neredeyse on yıldır yürüttüğü görevi sonrasında yaptığı son ve açılış konuşmasında geriye bakışı ve çağrısını birbirine bağladı. Güney Tirol'ü ''Azınlıkların Korunma Modeli'' olarak tanımladı ve herzaman ne söylüyorsak bu bizim için canlı bir kanıttır diyerek: Azınlıklar çoğunluğun elinden bir şey almıyor, bilakis Avrupa, devlet ve bölgeye kültürel, dilsel ve ekonomik yönden  zenginlik katıyor'' ifadesini kullandı.

Vincze, konuşmasının esasını daha çok, Avrupa Adalet Divanı tarafından,Haziran ayında, uzun bir hukuki mücadelesi sonrasında hakkında  kesin  red kararı verilen Minority SafePack (MSPI)  adlı halk girişimine ithaf etti, ve  buradan olumlu bir bilanço çıkartarak şöyle dedi:  ''Buna değdi mi ?  Bana göre her halukarda Evet ! - Hem de fazlasıyla değdi. Vücuda getirdiğimiz dayanışma, Kadın ve erkek vatandaşların verdiği destek,  Kadın ve erkek karar vericiler ve de yarattığımız bilinç – işte tüm bunlar kendi başına bir başarı örneğidir''. Adıgeçen, bu girişimin ön yıldan daha önce Güney Tirol'de başlamış olduğunu hatırlatarak, bu şimdi kapanışa geçen sembolik bir döngüdür sözleriyle, ''Yasal mücadele sona ermiş olabilir, ancak bizler daha önce var olmayan bir yolu açmış olduk'' dedi.

Vincze devamla, yaşanan siyasi aksiliklere rağmen azınlık haklarının savunulmasına devam çağrısında bulunurak, Avrupa Birliği'nden güçlü bir angajman talep etti ve  ''Minority SafePack adlı girişimin reddi siyasi bir karar olup, Avrupa Adalet Divanı tarafından onaylanan bir değerlendirmeydi. Şimdi, bir daha sonra verilecek politik kararın lehimize olmasını teminen,  Avrupa Kurumları nezdindeki baskımızı arttırmak zorundayız''. dedi. Vincze geçmişteki görev süresine değinerek, FUEN'in istikrarlı ve uygun bir organizasyon olarak geliştiği tespitinde bulundu  ve devamla; ''FUEN'i vicdanen rahat bir şekilde – ve düzgün tasnif edilmiş bir kasayla – devrediyorum. Birliğin en zor zamanlarda bile korunmuş olduğunu belirterek; ''ideolojik ve bölücü konuların organizasyon bünyesinde yer almasına hiç bir zaman izin vermeyiniz'' şeklinde konuştu.

Belçika'nın Almanca konuşan Topluluk  Başbakanı Oliver Paasch konuşmasında, bölgesinin marjinallikten tanınmaya giden yolundan söz etti ve ''bugün barış içinde  birlikte yaşamamız adeta bir mucize gibi görünebilir'' tespitinde bulundu ve aynı zamanda ''Avrupada'ki azınlıkların hepsi bu şansa sahip olamadı'' vurgusunu yaptı ve ''Bizler diğerleriyle büyük bir dayanışma içindeyiz. FUEN bu dayanışmayı dile getirmek  için favkalede uygun bir platformdur. Azınlıklar bir sorun değil, bir fazla değer ve içinde yaşadıkları bütün ülke için bir kazançtır. Azınlıkların korunması, demokrasi için bir nevi stres testidir'' ifadesini kullandı.

Federal Hükümet Etnik Göçmenler ve Ulusal Azınlıklar Sorumlusu Dr. Bernd Fabritius konuşmasında, Federal Hükümetin ve Federal Başbakan Merz'in selamlarını iletti. Adıgeçen, Minority SafePack adlı girişimini halk tarafından yöneltilmiş ''Deniz Feneri Karakterindeki'' bir proje olarak övdü ve bu projedeki çekirdek taleplerin uygulanması için cesaret verdi. Aynı zamanda, görevinden ayrılan FUEN Başkanı Lorant Vincze'ye angajmanı ve yönlendirici çalışmaları nedeniyle şükranlarını sunarken, konuşmasına açık bir destek sözüyle son verdi: ''FUEN, Federal Hükümeti ve beni her zaman yanında bulacaktır''.

Açılış konuşmalarının hitamını müteakıp FUEN-Yıllık Kongresi'nin resmi programı, açılışı üç gün süreyle diyalog, fikir teatileri ve avrupai çeşitliliği oluşturan   müzakere, sunumlar ve kültürel katkılarla başlamış oldu. Panele ve etkinliklere dair teferruatlı bir haber bildirisi kısa bir süre sonra verilecektir.