FUEN Südet Almanları insan hakları ödülüyle mükafatlandırıldı

17 ila 19.Mayıs tarihleri arasına tekabül eden, geçtiğimiz bir önceki  hafta sonundaki Pantekot Dini Bayramı sırasında, Augsburg (Almanya) barış kentinde 74. Südet Almanları Günü gerçekleştirildi.

Südet Almanları ve Çekler – Avrupa İçin  Birlikte'' Sloganı altında kutlanan bu  etkinlik, özellikle önümüzdeki Avrupa seçimleri açısından olmak üzere, tüm Avrupa'nın birbirine bağlılığını simgeliyordu.

Etkinlik tümüyle, daha önceleri olduğu gibi, Südet Almanları Eyalet Ekibi Federal Birliği tarafından organize edildi. Çok sayıdaki konuşma, yüksek seviyeli panel tartışmaları ve zengin bir kültürel çerçeve programıyla bezenmiş bu etkinliğe FUEN Kuruluşu da katıldı ve etkinlik töreni çerçevesinde Südet Almanları İnsan Hakları ödülünü almaya layık görüldü.  Bu ödül, gayrı muntazam aralıklar zarfında, evrensel olarak geçerli olan insan haklarının yerine getirilmesinde büyük ölçüde çaba gösteren  şahıs ve kurumlara verilmektedir.

Südet Almanları Halk Grubu sözcüsü ve aynı zamanda Südet Almanları Eyalet Ekibi Federal Başkanı olan Bernd Posselt FUEN'e övgü dolu sözler atfettiği konuşmasında,  ulusal azınlıkların avrupai birliktelik için yaptığı çabaları ön plana çıkardı ve sözlerine devamla '' şimdiki adıyla Avrupa Ulusları Federal Birliği olan o zamanki  Avrupa Halk Grupları Federal Birliği nezdinde baştan beri hep var olduk. Zira burada esas olan, Avrupa'nın birlikteliği doğrultusundaki temelin harcına bir el atmaktı'' diyerek, FUEN'i ödüllendirmekle ''Halk Grupları ve Azınlıkların Avrupası'' için bir sinyal verilmiş oldu ifadesini kullandı.

Südet Almanları İnsan Hakları ödülü FUEN Başkan Yardımcısı Olivia Schubert tarafından teslim alındı. Macaristan Almanları Eyalet Özyönetimi Başkan Yardımcısı (LdU) yaptığı teşekkür konuşmasında bu ödülü, ''Fevkalede Büyük bir Sorumluluk ve Yükümlülük'' olarak sıfatlandırdı. Adıgeçene göre; İnsan hakları için FUEN nezdinde ''gerek barış, gerekse savaş halindeki veya ihtilaflı süreçlerde bunları korumak ve muhafaza etmek doğrultusunda gerçek anlamda çaba gösterilmektedir. Bizler şunu söylüyoruz: Azınlık Hakları, insan hakları demektir – biz de bunun arkasındayız'' vurgusunda bulunmuştur. 

Adıgeçen, Südet Almanları Topluluğunu bir köprü kurucu olarak överek, FUEN'in bıkmayıp usanmadan halkların birbiriyle anlaşması doğrultusunda çalıştığının ve aynı zamanda her türlü radikalciliğe, dışlamaya ve ayırımcılığa karşı mücadele verdiğinin altını çizdi.

FUEN Başkan Yardımcısı Schubert bunu takiben her yedi avrupalıdan birinin yerli ulusal azınlıklardan  birine mensup olduğuna veya bölgesel ya da azınlık dili konuştuğuna dikkat çekerek, '' müşterek olduğumuz husus, memleketimizde yaşamaya devam etmeye karar vermiş olmamızdır. Mahallindeki kimliğimizi, kültürlerimizi ve dilimizi muhafaza edeceğiz ve geliştireceğiz'' demiştir.

Bu nedenle FUEN, yerel ve ulusal azınlıklar ve dil topluluklarının korunması için angaje olmakla yetinmeyip,  azınlıkların hakkını Avrupa düzeyinde güçlendirmek için   ''Minority SafePack'' adlı avrupai halk girişimi için bir milyonu aşkın imza toplamıştır. Schubert devamla ''Azınlıklar Avrupa'yı daha zengin yapıyor'' demiştir.

Adıgeçen, Augsburg Fuar Merkezindeki konuşması sırasında FUEN'in çok sayıdaki girişimini kadın ve erkek dinleyicilere yakından açıklamış olup, bunlar arasında ''Minority Monitor, EUROPEADA ve yaklaşık iki yıla yakın bir süre önce yoluna konulan ''Women of Minprities'' veya ''Mute Hate Speech'' gibi örnekleri sıralamıştır.

Bayan Schubert konuşmasını şöyle tamamlamıştır:

"Südet Almanlarının, şimdi bu ödülü vermekle daha da pekiştirdiği, uzun yıllara dayanan, doğrudan ve kısıntısızca yaptıkları destek ve teşviğe şükranlarımı sunarım. Bu ödül bizim için fazlasıyla önem arzetmekte olup,bunu almaktan gurur duymaktayız. Gelecekte de hep birlikte insan ve azınlık hakları, özgürlük, eşitlik ve demokrasi uğruna çaba verelim''.

FUEN'verilen ödülün yanı sıra bir başka şeref ödülü daha verildi: Lüksemburg'un uzun soluklu Başbakanı ve Avrupa Komisyonu eski Başkanı Jean-Claud Juncker, Südet Almanları Avrupa Karl Ödülüyle mükafatlandırılmış oldu. Adıgeçen, halkların birbiriyle anlaşması ve Avrupa Birliği doğrultusunda verdiği hizmetler nedeniyle ödüllendirildi. Bernd Posselt, Juncker'i fevkalede bir devlet adamı, lüksemburglu bir vatansever olmakla birlikte, hiç bir başka ulusal devlete değil de, sadece tüm avrupalılara mensup olan bir insan olarak tanımlayarak,  ''O insan ki; Avrupa'nın son elli yıllık uyum sürecine büyük ölçüde etkide bulunmuş, aynen Avro gibi iç piyasanın babalarından birisi olmuş ve Orta ve Doğu Avrupa'nın kurtuluşuna katkıda bulunmuş ve de AB-Doğu Genişlemesini ileriye iteklemiştir'' demiştir.

Südet Almanları Halk Grubunun hamisi sıfatıyla söz alan Hür Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder, Südet Almanları Gününe kısmen  katılarak, Pantekot Dini Bayramı Pazar günü bir kutlama konuşması yaptı. Başbakan konuşması sırasında etkinliği bir ''Barış Festivali ve Ailevi Anılar'' tarzında tanımlayarak, Südet Almanlarının Bavyera'nın gelişimine olan tesirini şu sözlerle öne çıkardı: Ana yurdundan sürgün edilenler olmasaydı, Bavyera asla bu yola koyulamazdı''. Sözleri sırasında Otokratik devletler sayısının artışına ikazda bulunan Başbakan, Avrupa seçimlerine katılma çağrısında bulundu.

Bernd Posselt de Avrupa'daki tekrar güçlenen milliyetçilik konusundaki endişelerini dile getirdi. Ona göre milliyetçiler, ''eski neslin ikinci dünya savaşı sonrasında inşa ettiği her türlü kıymetli değeri imha etme peşinde''  olup, Südet Almanları tüm gücüyle buna karşı çıkacaktır. Demokratik Avrupa'yı güçlendirmenin bir fırsatı, önümüzdeki Avrupa seçimlerine iştirak etmekten geçmektedir.