Avrupa Milletleri Federal Birliği
Dil seçiniz
  • EN
  • DE
  • DK
  • FR
  • HU
  • RU
  • TR

Eğitim ve Sloven Azınlık FUEN 2021 Kongeresi'nin Odak Noktasında.

Bir ağacın yeşermesi için güçlü köklere sahip olması gerekir. Azınlıkların eğitiminde de durum pek farklı değildir: Kreşlerde önce iyi bir dil öğrenimine önem verilmeli, daha sonra ise üzerinde çalışılarak, liseler ve üniversitelerle ağaç taçlandırılımalıdır. Friaul-Julisch Venetien'deki Sloven Eğitimi Bölge Komisyonu Başkanı Igor Giacomini, Avrupa'daki azınlıkların eğitim sistemi hakkında Kongre panelinde yaptığı bu mukayese ile erken eğitimin önemini açıkça ortaya koymuş oldu.

Azınlıkların durumunu bilimsel açıdan irdeleyen Zora Popova, yerli ulusal azınlıkların eğitim durumuyla ilgili yapılan ''Minority Monitor'' adlı araştırmanın sonuçlarına bir nazar atfetti. Bu anket sonucunda her şeyden önce personel, finansman ve siyasi akseptans alanlarında bazı müşkülatın bulunduğu açıkça görüldü.

FUEN Başkan Yardımcısı Daniel Alfreider'in moderatörlüğü yönetiminde Friaul-Julisch Venetien Slovenya Eğitim Bölge Başkanı Igor Giacomini, Macar Almanları Eyalet Öz Yönetimi Başkanı İbolya Hock Englender ve Güney Tirol Halk Grubu Enstitüsü'nden Prof. Dr. Paul Videsott panelin akabinde modeller ve en başarılı uygulamalar hakkında müzakerelerde bulundular.

Podyumdaki konuşmacıların hepsi birden ana dilden eğitim veren öğretim görevlilerinin giderek azaldığından ve azınlıkların bir çoğunda eğitim alanında mütehassıs iş gücü eksikliğinin kendini gösterdiğinden söz ettiler. İgor Giacomini bundan başka, İtalya'da kendisinin temsil ettiği Sloven okullarının komplike kurumsallaşmayla istikrarlı hale gelmesinde de sorunlar gördüğünü ifadeyle, dil ve kültürün toplam paket olarak ders içinde oluşması için çalışılması gerektiğini belirtti. Ancak bu hal sık sık sadece dil tavassutu olarak yapılmakla kalmaktadır.

Karşılaştırıldığında Macaristan'daki Alman azınlığa ayrıcalık gösterildiği açıkça görülmektedir. Ibolya Hock Englender normal kamusal sistemin bir parçası olarak kabullenilen toplam 13 ulusal azınlığın eğitim özerkliğini aynı içerik halinde ve fakat bir başka dille açıkladı. Adıgeçen, Kreş ve okullarda bir dilden iki dile ve hatta karma formata kadar uzanan çeşitli modellerden söz ederek, ''Almanca konuşan eğitim uzmanlarının eksikliği nedeniyle sadece cüzi sayıdaki kreş ve okullar tek dilli bir konsep yürütebilmektedir'' şeklinde dert yanmış ve '' normal bir dil öğrenimine kıyasen bu çocukların bir dili basitçe tekrarlayarak öğreneceği çağ işte tam da o yaşa denk gelmektedir.'' demiştir.

Azınlık diliyle yapılan dersin güzelce fonksiyonel olduğu yerde peki hangi ön şartlar oluşmuştur acaba ? Prof. Dr. Paul Videsott işte bu soruyu bilimsel olarak ele almış ve soruya üç ayrı cevap bulmuştur: ''Azınlık dilinin kreşten başlayarak ta üniversiteye kadar zorunlu olduğu, kadın ve erkek öğretmenlerin azınlık diline hakim oldukları ve de azınlık ve çoğunluk toplumlarının bir arada ve iyi bir şekilde birlikte yaşadığı yerlerde''. Adıgeçen işte bu nedenle öğretmen adaylarının sağlam bir üniversite eğitimi almaları çağrısında bulunarak, üst düzey yazı dilinin buradaki kullanımının ne kadar önemli olduğunu vurgulamış ve ''lütfen köy aksanı kullanılmasın'' tenbihinde bulunmuştur.

Günün ikinci paneli ise İtalya, özellikle bir otonomi bölgesi olan Friaul-Julisch Venetien'de yaşayan Sloven azınlığına ayrılmıştır.Yurt Dışında Yaşayan Slovenler Bakanı Dr. Helena Jaklitsch güzel bir hoşgeldiniz genel bakışı atfederek, Slovenya'nın yurtdışında yaşayan Slovenlere nasıl yardım ettiğini açıkladı. Zira bunun Slovenya için ülke anayasasında perçinleşmiş bir sorumluluk olduğunu dile getirdi ve ''Bizler Slovenya azınlığının gelişmesine çok çaba gösteriyoruz. Bu sadece Slovenya'yı değil, hepimizi ilgilendirmektedir'' dedi. Slovenya 2 milyonluk bir nüfusa sahiptir, ancak bunlardan 500.000'i başya İtalya olmak üzere, Avusturya, Macaristan ve Hırvatistan gibi yurt sınırları dışında yaşamaktadır. Adıgeçen, Slovenya'daki azınlıkların korunmasında mevcut yasal çerçeveyi de sunmuştur.

FUEN Kongresinin ev sahipleiğini yürüten Sloven Organizasyonlar Konfederayonu'dan (SSO) Julian Cavdek'in moderatörlüğünde Slovenya Araştırma Enstitüsü'nden (SLORI) Sara Brezigar, Friaul-Julisch Venetien Dilsel Azınlıklar Yetkilisi Eyalet Meclis Üyesi Pierpaolo Roberti, Sloven Dili Azınlığı Sorunları Parita Komitesi Başkanı Marco Jarc ve Slovenya Birliği Parti Sekreteri ve Eyalet Meclis Üyesi İgor Gabrovec Slovenlerin İtalya'daki yaşamlarına dair en önemli görüşlerini dile getirdiler.

Topluluğun büyük çoğunluğu Triest, Gorica ve Udine gibi şehirlerde yaşamakta olup, sayıları hakkında oldukça farklı tahminler yapılmaktadır.Geçtiğimiz yüz yılın bitimine dek Trieste topluluğun merkezi konumundaydı. Her iki dünya savaşı sırası ve arasında yaşanan zorluklar topluluğu olumsuz etkilemiş olsa bile, İtalya'nın azınlıkların korunmasına dair uluslararası sözleşmeleri imzalaması ve nihayetinde İtalya'da yaşayan Slovenlerin haklarına ilişkin 2001 tarihli yasayla azınlıkların durumu daha da düzelmiştir. Azınlık mensupları iyi geliştirilmiş bir Sloven Eğitim Sistemi'ne sahiptirler. Burada üzerinde konuşulan ilginç bir nokta ise; Slovenya'daki çeşitli nesillerin farklı mensubiyet duygusu ve değer yargılarına sahip olmalarıydı. Bir konuşmacının vurguladığı gibi, en genç nesil İtalya ve Slovenya arasında sınırın var olduğu bir dünyayı hiç yaşamamıştı.

Topluluğun halen üzerinde çaba gösterdiği hususlardan birisi görünür bir iki dilliliği arttırmak ve ana dillerini kamusal alanda kullanabilmektir.

Slovenya'nın sivil toplum kuruluşları ve politik reprezantasyonu gibi, azınlığın korunmasını sağlayan sivil toplum kuruluşlarının da tanıtımı burada tanıtıldı.

Alman Azınlık Çalışma Grubu (AGDM) ile Slovenya Azınlığı Çalışma Grubu (AGSM), Eğitim Çalışma Grubu ve Non-Kin-State Çalışma Grubu ile Avrupa Diyalog Forumu da Kongrede yıllık oturumlarını gerçekleştirdiler.

Basın bildirileri